- aptal
- ap·tal
English syllables. 2014.
English syllables. 2014.
aptal — sf., Ar. abdāl 1) Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum. Y. Z. Ortaç 2) ünl., tkz. Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü Aptal! Senin yerini açıkça söyledim ben. T. Buğra Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aptal olmak — aptal durumda bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aptal aptal — zf. Aptal gibi, aptalca, aval aval İdris aptal aptal yüzüme baktı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
aptal yerine koymak (veya koyulmak) — anlamaz, bilmez sanmak (sanılmak) Bu kadını zaman zaman aptal yerine koymam büyük aptallık galiba. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
aptal — captal … Dictionnaire des rimes
aptal — ˈapˌtal noun ( s) Usage: usually capitalized : a member of a Gypsy people of northern Syria … Useful english dictionary
andaval — aptal … Beypazari ağzindan sözcükler
öküz gibi — aptal, anlayışsız bir biçimde Usta şoför olsa tramvay fren yapınca bunu sezer, gelip öyle öküz gibi bindirmezdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez — aptal kişi bile başına gelen felaketten ders alır, o felakete yol açan şeylerden kendisini korur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
itin ahmağı baklavadan pay umar — aptal kişi, elime geçme olasılığı bulunmayan bir nimeti bekler anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük