- katik
- ka·tik
English syllables. 2014.
English syllables. 2014.
katık — is., ğı 1) Ekmekle karın doyurmak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva vb. yiyecek Birkaç günlük ekmeğini, katığını köyden getirirdi. Halikarnas Balıkçısı 2) Yağı alınmış yoğurt, ayran Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller katık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
katik — ˈkäd.ik noun ( s) Usage: capitalized Etymology: Hindi kātik, from Sanskrit kārttika more at kartik : kartik … Useful english dictionary
katık — katgı, herhangi bir nesneye kat ılan; sirke, yoğurt gibi tutmaç yemejine kat ılan nesne I, 382 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
katık — 1. ekmeğin yanında yenen herhangi bir şey 2. yoğurtu döverek elde ediilen yiyecek … Beypazari ağzindan sözcükler
katık etmek — (bir şeyi) ekmeğin çok, yemeğin az olduğu durumlarda yemeği ölçülü yemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kottelatlimia katik — Kottelatlimia katik Clasificación científica Reino … Wikipedia Español
katıh — katık, doğ, yoğurt; düyün harcı içün damad tarafından kayn pedere gönderilen harc … Çağatay Osmanlı Sözlük
katut — katık, I I, 284 kak, yarma II, 284 pabuçcu çirişi II, 284 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
İDAM — Katık. Ekmekle beraber yenen şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
narcotic — nar|cot|ic1 [ nar katık ] noun count 1. ) a drug that people use when they are very sick in order to feel less pain and sleep better 2. ) often plural any illegal drug, especially one that is ADDICTIVE (=that someone depends on): Both parents… … Usage of the words and phrases in modern English